Trafik toplum psikolojisini, anlık gerginlik durumunu hatta sosyo ekonomik gözlemler yapabilmek için çok değerli bir gözlem sahası.

Ne mi demek istiyorum?

Bir gün bir otobüs camından dışarıyı gözlemlerken şöyle bir fikir ya da gözlem üzerinden yolculuğuma devam etmek istedim.

Kötü araba kullananların (kötü derken kabiliyet anlamında değil, başkalarının önüne geçen, iki saniye daha öne geçmek için emniyet şeridini kullanan, çok basit olduğu halde şerit değiştirirken sinyal verme gibi bir zorunluluk hissetmeyenler vb..) yani kabiliyetten ötürü değil saygı yoksunluğundan dolayı kötü araç kullananlar ve daha önemlisi onların kim olduğunu merak ediyordum. Nasıl bir sosyal sınıfdan geliyorlardı. Yani bu vandallık nasıl ya ne tür insanlar tarafından benimsenmişti.

Bu arada buna vandallık diyorum çünkü ben kesinlikle bahsettiğim tüm yaramazlıkları ve saygısızlıkları hatta çok daha fazlasını yapan bir şöförlük geçmişine sahip olduğum için (bundan çok uzun yıllar tövbe etsemde) o günlerimi utanarak ama farkında olarak anıyorum. Aynı zamanda insanların trafikteki tutumlarının gerçek hayattaki özdeğerleri, prensipleri ve yaşam tarzları ile uyumlu olduğunu da görebiliyorum

Gözlemim benim için tam bir hayal kırıklığı ile sonuçlandı. Beklediğimin aksine trafikteki bu saygısız, tüm yollar benimdir diyen sürücüler iyi ve kaliteli araçlara sahip, genç, beyaz yakalı, belli ki bir şirkette üst düzey yönetici vs vs idi… Tabi ki minibüsler, taksiler, otobüs şöförleri, kamyonlar şirket arabaları hatta kadın sürücüler (bunu gerçekten beklemiyordum) de buna dahildi.

Kısacası neredeyse herkes… Ve hiçkimse.

Yani herkes kötü şöfördü demiyorum ama her kesimin içinde kötü şöförler vardı. Aynı zamanda yaşadığım büyük şehrin, insanı sürekli kovalayan bir havası olduğunu da göz ardı edemem. Doğru, sürekli insanlar bir yerlere koşmak zorunda, yetişmek zorunda ama sanki bunu doğa kanunları ile yapmak durumunda kalmasak daha iyi olurdu.

Telefonla konuşmanın ötesinde araç kullanırken instagram’da hikaye paylaşma pahasına hepimiz adına alınan riskler, whatsapp mesajlarına yanıt yazmak pahasına yan şeritteki aracın kornasına uzun hava çektirmeler yazarken daha sevimli görünse de yaşarken kesinlikle daha fazla düşündürtüyor.

Yolda bu şekilde araç süren birisi acaba özel hayatında nasıl hayat sürer. Trafikte komşusuna saygı duymayan kişi, aynı komşuya evinde nasıl saygı duyar, herkese bağırıp söven adam evinde eşine çocuğuna nasıl davranır.

Yoksa siz, bu ikisi arasında bağ olmadığını düşünenlerden misiniz?

Hadi bir düşünün.

“Tanrı’yı seviyorum” deyip de kardeşinden nefret eden yalancıdır. Çünkü gördüğü kardeşini sevmeyen, görmediği Tanrı’yı sevemez. (İncil)

Written by : admin

Bülten Aboneliği

Siteye bir şey eklendiğinde haberdar olmak isterseniz lütfen ücretsiz olarak üye olun

Thank you for your message. It has been sent.
There was an error trying to send your message. Please try again later.

Burada olduğunuz için teşekkür ederiz.

Leave A Comment